COVID-19 salgınının etkileri 2020 yılında görünür hale gelmiştir. Nisan 2020 itibariyle dünya çapında yayılmış olan hastalık, üretim sektöründe; üretimin yavaşlaması veya durması, üretim kalitesinin düşmesi, tedarik zincirlerinin bozulması ve üretilen mala talebin azalması gibi sorunlara yol açmıştır. 

                     Çelik ve diğer metallerin üretimi Türkiye’deki ve dünyadaki birçok sektöre hammadde veya ara ürün sağlamaktadır. Bu sebeple çelik sektörü diğer sektörlerde yaşanan duraklamadan olumsuz etkilendi. Türkiye’nin çelik ürünleri ihracatı, COVID 19 salgınının etkisiyle ağustosta miktar bazında yüzde 10,3 azalarak 1,5 milyon tona gerilerken, değer bazında yüzde 14,9 artışla 1,02 milyar dolara yükseldi. İhracat, ocak-ağustos döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre miktar bazında yüzde 10,2 azalarak 13 milyon tona, değer bazında yüzde 16 azalarak 9,1 milyar dolara geriledi. İthalat, ağustosta geçen yılın aynı ayına kıyasla miktar bazında yüzde 7,7 azalışla 1,09 milyon tona, değer bazında yüzde 12 azalışla 765,5 milyon dolara düştü. İthalat, ocak-ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre miktar bakımından yüzde 8,7 artışla 8,7 milyon tona ulaştı, değer bakımından ise yüzde 5,1 azalarak 6,3 milyar dolar oldu.

                   Salgının etkisine rağmen Türkiye’nin ham çelik üretimi eylülde geçen yılın aynı ayına göre, yüzde 18 artarak 3,22 milyon tona yükseldi. Worldsteel verilerine göre, Eylül ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi yıllık %18 artışla 3,22 milyon mt olurken, ilk dokuz ayda, ham çelik üretimi yıllık %2,6 artışla 25,93 milyon mt seviyesinde kaydedildi. Böylece Türkiye, Almanya’yı geçerek Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise yedinci büyük çelik üreticisi oldu. Sekizinci sırada yer alan Almanya ise Ocak-Eylül döneminde yıllık %15,7 düşüşle 25,73 milyon mt ham çelik üretimi gerçekleştirdi.

                    Ekim ayında ise bizim de Salda Metal olarak çok önemsediğimiz ve hedeflediğimiz çelik üretimi adına güzel gelişmeler oldu. Ülkemizdeki üreticilerden birisi özel kalite paslanmaz saç üretimine başladı. AISI 304 ve 304L kaliteleri için dünyanın en büyük döküm tonajı elde edilerek bu kalitelerin Türkiye’de ilk defa üretimi gerçekleşti. Özellikle son yıllarda katma değerli çelik üretimine yönelen Türk firmalarımız da artış gösteriyor ve bu konuda yeni yatırımlar yapılıyor. Kaliteli yani alaşımlı çelik; üretici ve ihracatçı firmalar açısından yüksek satış fiyatlı olması, diğer yandan kullanıcı sektörler açısından da rakiplerinin bir adım önde olmaları avantajını da beraberinde getiriyor.

                      Yeni pazar arayışları doğrultusunda çelik ithalatlarında artış gözlemlenen Güneydoğu Asya, Batı Afrika ve Latin Amerika bölgeleri öne çıkan hedef pazarlarımız arasında yer alıyor. Pandemi nedeniyle tüm pazarlarda ihracatın istenen seviyelerde gerçekleşemediği aşikar, bu nedenle sektörümüz için alternatif pazarlara yönelmek her zamankinden daha çok önem taşıyan bir hal aldı. Salgınla birlikte son süreçte dünya genelinde ihracat pazarlarındaki ülkelerin gümrük duvarlarını haksız bir şekilde yükseltmesi sonucunda 2020 yılının ilk yarısında en fazla kayıp yaşanan pazarımız AB oldu. AB, korunma önlemi gözden geçirmeleri ile Türkiye’den yapılan ithalatı elinden geldiğince engelleme yoluna gitti. Sektörümüzün karşılaştığı bu haksız uygulamalara karşı Birlik olarak hukuki girişimlerimizi sürdürüyor; haksız engellemelerin serbest ticarete zarar verdiğini düşünüyoruz.

                     Sonuç olarak bir yandan 2020 hedeflerini tutturabilmek için büyük gayret gösteren sektör, diğer yandan süreç ve süreç sonrası doğacak fırsatları takip ediyor. Adımlarını en doğru ve verimli şekilde atmaya özen gösteren firmalar, hedefleri tutturmak ve bu süreci kayıpsız, hatta güçlenerek geride bırakmanın ince hesaplarını yapıyor. Dünya Sağlık Örgütü ve sağlık endüstrisi bu virüsle mücadelenin çözümünü ararken çelik sektörü ise bu süreçte hijyen kurallarını titizlikle uygulayıp, üretimlerini aksatmadan devam ettirmenin gayretini gösteriyor. Salda Metal olarak salgının beraberinde getirdiği avantajları ve dezavantajları analiz ederek, en verimli yol haritasını çizmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Bugünden pandemi sonrasına hazırlanmanın önemine değiniyor ve bunun uluslararası pazarlarda büyük rekabet avantajları sağlayacağını düşünüyoruz…